Sirius okul için gerekli olan eşyaları aldıktan sonra Spellbound meydanındaki müzeye gitmeye karar verdi. Müzenin önüne geldiğinde binayı iyice inceledi. Beyaz renkli eski bir şatoydu. Hep böle bir yerde yaşamak istediğini anımsadı.Sonra kapıdan girip gezinmeye başladı.Bina büyüktü.Bir çok sihirli eşya vardı.Aslında uzak değildi sihire safkan bir aileden geldiği için ancak ilgi duyuyordu.Şatoda yaklaşık yarım saat olmuştu.Keyif alıyordu bu müze ziyaretinden.Her reyonu inceledi nerdeyse.Sadece eskiden yaşamış olan büyücülerin asalarının olduğu bölüm kalmıştı.Oraya doğru yürümeye başladı.Asalar cam kafes içine yerleştirilmişti.Her asanın üstünde sahibinin ismi yazıyordu.Sırayla incelemeye koyuldu.Ve en son bakmadığı bir tane asa kaldı.O da LORD VOLDEMORT'un asasıydı.O asaya iyice göz gezdirdikten sonra özelliklerinin yazdığı levhaya bakınca bir anda ter bastı genç Sirius'u az önce aldığı asayla nerdeyse birebir aynıydı.13,5 inç yapıldığı madde porsuk ağacı.Hemen çıkmaya karar verdi oradan.Hızlıca oradan ayrılıp evinin yolunu tuttu.