x Anthonio Christopher Illionis
x Zengin bir ailenin çocuğudur. Illionis ailesinin tek çocuğu olduğu için biraz şımartılmıştır. Züppece davranışları, karanlık sanatlara karşı ilgisi ve Safkan takıntısı vardır. Derslere karşı ilgisizdir ve tam olarak Slytherin özellikleri taşımaktadır. Başkalarını ezip, hor görmeyi sever ve oldukça havalıdır.
Kurgu Özeti
x Aile Geçmişi
Bir ölüm yiyen olma yolunda ilerliyor. Tıpkı annesi ve babası gibi. Annesi ve babası karanlık güçlere hizmet eder. Tüm ailesi Slytherin binasından mezundur.
Hapsolan Ruh.
Yağmur yağıyordu, Yatakhanede herkes uyumuş gibi görünüyordu ve Christopher yatağından kalktı. Asasını aldı ve battaniyeyi kafasına kadar çekti. Ardından
“Lumos” dedi ve asasından ışık çıktı. Asasını battaniyesinin altında olan haritaya doğru tuttu. Bu Hogwarts’ın bir haritasıydı. Aylardır aynı şeyi tekrarlıyordu. Sürekli yeni fikirler üretiyordu ; Gizli Bölüm’ün nerede olacağına dair… Hogwarts’da Safkan Ailelerin tek umudu O’ydu. Karanlık Lord’un hapsolan ruhu Hogwarts’da, Gizli Bölümdeydi. Karanlık Lord’un ruhu, çok önceden bir kitaba hapsedilmişti. Hogwarts’ın müdürü tarafından. Onunla yaptığı savaşta yenik düşen Karanlık Lord, ruhunu bir kitaba kaptırmıştı. O kitap, Hogwarts’da bir yerde saklanıyordu. En azından bütün ipuçları bunu gösteriyordu. Hogwarts’a bir yetişkini sokarak, dikkat toplamak yerine, bunu hiç dikkat çekmeyecek halde, zaten bir Hogwarts öğrencisi olan birine yani Christopher’a yaptırmak dahice bir fikirdi. Bütün Ölüm Yiyen’ler, Christopher’a güveniyordu. Güvenmekten başkada yapacakları bir şey olamazdı. Tek yapacakları, Christopher’a ve diğer Ölüm Yiyen’lerin çocuklarına güvenip beklemekti. Christopher, diğerleriyle anlaştığı üzere bu gece Gizli Bölüm’ü bulduklarını sandıkları yere gidip, ruhu serbest bırakmaya çalışacaklardı. Christopher yatağında son kez haritaya baktı. Ardından asasından yanan ışığı söndürdü ve yatağından sessizce kalktı. Üzerine cüppesini giydi. John’un yatağına gitti ve onu dürttü. John, hemen kalktığına bakılırsa, uyumamıştı zaten. John’a, Mike’a haber vermesini işaret etti. John, Mike’ı dürttü. O’da kalktı.
“ Gidiyor muyuz ? ” dedi. “ Nasıl bu kadar emin olduğunuzu anlayamıyorum. Hatırlatırım ki daha küçüğüz. Nasıl o Oda’yı bulduğumuza bu kadar emin olabiliyorsunuz ? ” diye fısıldadı. Christopher’da onun biraz olsun haklı olduğunu biliyordu.
“ Şöyle düşün, emin olmaktan başka bir çaremiz yok. Bırakalım da bulanıklar, sihirli dünyayı ele mi geçirsin ? Ona ihtiyacımız var Mike. Karanlık Lord’a ihtiyacımız var ve onu hayatım pahasına bile olsa bulacağıma yemin edebilirim. ” dedi Christopher. Mike’a kızmamıştı. Sadece lider olduğunu bir kez daha hatırlatmak istemişti. Yatakhaneden çıktılar ve, Kitabın olduğundan şüphelendikleri yere, Kuleler’e gideceklerdi. Christopher’ın düşüncesine göre, Kuleler’de Gizli Bölüm vardı. Ama bu Gizli Bölüm’e nasıl geçecekleri hakkında çok az bir fikre sahipti. Kuleler’e varmışlardı. Christopher babasının dediklerini hatırlıyordu ;
“ Tablolar… ” İşte orada ! Bir tablo duruyordu, bu gerçekten Gizli Bölüm’e açılan kapının anahtarı olabilir miydi ? Asasını kaldırdı ve tabloya doğrulttu. Gerçekten bir şeyler oluyordu. Kendi içinde bir şeyler hissediyordu. O sırada hademe oraya doğru gelmeye başladı. Christopher hemen arkadaşlarını aldı ve koşturmaya başladı. Erkekler yatakhanesine gerisin geri gidiyorlardı. Mike söylenmeye başladı ;
“ Başaramayacağımızı biliyordum. Böyle bir şeyi nasıl bizden isteyebilirler ki ? ” Erkekler yatakhanesine vardıklarında sessizce yataklarına geçeceklerken, Christopher, Mike’ı boğazından tuttu ve duvara yapıştırdı. [/color]
“Başaracağım, tamam mı ? Sen yanımda olmasan bile, bunu başaracağım. Eğer sende bulanıklarla bir olmak istiyorsan, bundan sonra planlarıma dahil olma ! ” diye çıkıştı.Ardından onu yatağına doğru ittirdi ve kendi yatağına yattı…